22 Ekim 2010

döte giren kamyonun kasası kumu dökemez

oha 15 kişiyi seviyorum.çok manyak bir olay lan.herkese sana aşığım evlenelim mi diyip kaçıyorum.çok eğleniyorum allama.Her ne kadar kendimi pandiklemiş gibi olsam da eğlenceli her şey.
 En güzeli de her gün birilerinin farklı bir bakış beklemesi sanırım.sürekli bi "enee salaaa bah ayrılmışlar lağğnn" diyip "ahhh seni bi düzsem" gibi bakış atmasıda çok korkutucu.tamam dönek takliti iyi yapıyorum ama lezbiyenliğin alemi yok.
 aslında şey hisside var hergün lütfen beni öldürme filminde adamın yaşadığı duygu.ölüceğini bile bile yaşamak.çok garip ama güzel.bi bok olamıycaksın yaptığın herşey boşa gidicek ama genede çabalıyosun.ne garip.sanırım bunun adı "keşke" dememek ve dememeye çalışmak.

 Yok anam ben kimseyi sevmiyorum,sadece eğleniyorum.hadi pizza yiyelim.

10 Ekim 2010

bende senin gibiyim

bir adam vardı kadının yanında,
gördüm,gördüm işte o yavşak.
yok böyle olmaz bu gidip vurmalıyım bir tane,
acaba ağlarmı,acaba güler mi yüzüme.

siktir git diyesim var bütün ibneliklere,
gelmiş birde nispet yapıyo kaşar.
yavşaklığın alemin ne adamım?
bende senin gibi oruspu değil miyim?

2 Ekim 2010

özlenmemekteyim

 Hiç özlenmem ben bu şehirde,denizim hüzün,hüzünüm yosun kokar hep,çünkü ben,ben kimsede deniz olamam ama hep okyanus olmayı niyetlerim.hani derler ya önemli olan niyettir diye,yalan! külliyen yalan.
 mektupları okuyorum,yazılanları ve vaatleri,şimdi unutulmuş tozlu bir oyuncak gibiyim.bekliyorum,sadece birinin benle oynamasını bekliyorum,elden başka ne gelir ki?
 kendi çıkarı için gitti evet,gitsin,canı sağ olsun,kalan sağlar da öldü nasıl olsa,ben bana kaldım ve öldürdüm ben beni.
 sevmek böyle bir şey işte.illaki sevilmezsin vakti gelince,ağlarsın,ağlarsın ama kimse duymaz sesini.keşke dersin,sonra en iyi yaptığın şeyi yapıp uyursun.
 şimdi özlenmemekteyim,olsun,canın sağ olsun,ben,benden nasıl olsa gitmişim,senin gitmez az kalır,umarım bir gün arkadaşlığıma geri gelirsin.

30 Eylül 2010

ve bir kez daha

ve bir kez daha hüsran var penceremin oruspu çerçevesinde.ümitsizleştim iyice fakat hala mutluyum.kendimi avutuyorum çünkü piçim.olsun varsın nefes alıyım yeter.gitmeyi de biliyorum kalmayı da.kimseyi takıcak veya takmıycak da değilim.

 elbet bi gün bende tükürürüm kader denen kahpe dişiye.o zaman kozlarımızı paylaşırız ve ben üstüne çıkarım.bekliyorum kaderim bekliyorum.

28 Eylül 2010

vardıişiminayinesiveçişiminpipisi

 aklımda "oh mis"ler vardı,vardı fakat çocukluğum hala prizlere yetişememekteydi.tek çare büyümek olabilir idi ama prizlerin altına sandalye koymak daha zevkliydi.
 zaten ben hep piç kalırdım oynanan toplarda.ben oruspusuydum zaten topların efendisi olan piçlerin.
 annem konuşurdu hep ben ibneymişimcesine.en uzun kelimeleri de ben kurardım ailede zaten.hep sessizdim ama küfürbazdım da kendi içimde.
 şimdi yazıyorum kendi kendime ve ağlamam çünkü ağlamaz piladamlar kendine.sikerim lan diyip yola devam ederim ben ama götüm zaten açıkta hep,tecavüze de uğrayabilirim her saniye.

Tolstoy

Çok sevdiğin ama geri döndüremeyeceğin kişilerin en kötü yanı; Onları her hatırladığında, seni tekrar tekrar terk etmeleridir.

27 Eylül 2010

ov yea beybi

Yavru ceylan oldum olalı kimseyi gözüm görmüyodu,birden bi parladı gözüm hassittir dedim yea."Bi insan bu kadar fena halde tutulur mu lan birine" diye kendime soruncada "harbiden oluyomuş lan" dedim sonra saçma sapan şiirler yazmaya başladım ;







var idi bir varlık varoluşta,
varoluş gitti yalnızlığına,
yalnızlık girdi depresyonuma,
dedi karacaoğlan ne bu la.

olur olmaz derken bilirdim onu yea,
özendim fırata dinimiz amenna,
aşığım ben anne,
bağa bi kek yapsağa.

24 Eylül 2010

sakalım puştluk simgesidir.

 siktir seni puşt,etnik ayırıyosunuz lan beni ibneler.
 heriflere bak sen iç sıç eğlen sonra "ulan senin sakalın var kertenkele kıçına da benziyosun zaten siktir git" de.lan okula geliyoruz okumaya geliyoruz puşt.sanki sakal kesince zihin açılıcak,e öyleyse keselim ama ülkede kimseye faydası dokunmuyo.
 allahın verdiği kuldan mı saklanır lan.sakalım var işte,mutluyuz,huzurluyuz biraz da zeka var işte.ne diye öter durursun.
 ben büyüyünce sizin gibi puşt olucam ibne müdüriyet ve kulları.

20 Eylül 2010

unuttum unutulan unutulmuşları.

 vay allahın belası,nasılda unuttun lan? piç.Allaaama şükranlarımı sunarım ki mutluyum lan.valla kaç aydır ilk defa bu kadar mutlu oldum.sikik dişlerimi bile gördü herkes,ortam da çok iyi falan filan kaynaş babam kaynaş.
 sevdim lan bu günü ama şu resme denk geldim bide,aynı ben anasını satim.bende ölünce king olucam, PİL KİNG olucam.

onu bunu geçte harbiden ne olur lan bu memleketin hali,bok yemiş selülozik atlı karınca gibi olucak yakında piçler alemi.

19 Eylül 2010

ve geldi yellenme vakti

 zamanı geldi herşeyin.gerçekler bir bir su üstünde artık.
 yaptığın saygısızlık hiç unutulmıycak.dediklerin kulağımda hep,ne kadar da çok inanmışsın sözlerine.artık kendi tebeşirle çizdiğin yolundasın.hürsün ve yalancısın o yolda.topuğunu beyniyle bir tutmaya çalışan bir insancık da mevcut sol parmağında,hamsi yemiş kutup ayısı misali.
 kendi vicdanını rahat tutabiliyor musun bilemem ama bir gün o vicdan yatağında yorganın olur,sarıp sarmalar seni.
 zaten seven ya göt için yada dudak için sever,katlanabilir mi uzak kalmaya bir tırnak mesafesi bile.yok kötü dilek dilemem ben,istediğin olsun kendi beynince ve hakaret eden yumurtadan çıkmış yavşakları da alabilirsin yanında.onlar zaten seni hep küfürlerin baş harfinde sevdiler.
 hakaret et onlara ama olur mu.et ki anlaşılmasın fol folyo ve yumurta.daha sonra ağlarsın,bu kurtarır seni ve bağırırsın oraya buraya.
 çok saçma herşey hayatında,boş bakmaktasın,seni seven ve değer vereni bulursun elbet fakat sen sevebilir misin onu?


kalk gidiyoruz zürafa

 ve istediğin olsun senin,uzaklarda uyu sen,uyu ki bende yakınlarda dumanların içinde uçabileyim.
 şimdi hayal ama bi o kadar da gerçek danslar yapıyoruz,hafif bir müzik,bir tutam insan.unuttum gittim bile herşeyi.
 üzülmemeyi öğrenirsin i müddet sonra,küfür etmeyi,ana avrat düz gitmeyi öğretirsin.sadece böyle rahatlarsın çoğu zaman.
 tamam susuyorum ben zaten,konuşmuyorum ki.herşey olabilir hayat boyunca ben gidebilirim sen kalabilirsin,veya ben kalırım sen gidersin kim bilir bunu.
 şimdi ağlamıyorum,gülmeyi öğrendim.sanırım o denizdeki karartıyı görebiliyorum,o kötü bişey değil,ben burdayım ve zürafam ağaçtan indi.hadi kalk zürafa gidiyoruz buralardan.

18 Eylül 2010

çocukluğumun piçiydi babam

Çocukluğumun piçiydi babam ve killerdi oyuncağım en kirlisinden,
damlardan akan sular annemdi,böğrülceler sevgilim.

pipi ve aşk kavramını kullanmazdım bir arada,
aldatmazdı böğrülcelerim beynimi.

kıvırcık tanımazdım ve bilmezdim hiç bir zaman,
tek bildiğim mal sevgilerdi şekeri cinsellik olmayan.

şimdi patlıcanlarla kovalıyoruz birbirimizi,
o kurşun asker oluyor,bende oluyorum kibritçi oruspu.

renklerin anlamını tanıyorum şuan,siyahın ibneliğini,
maviyi severim ben,koyarım siyahın götüne kahverengiyi.

böyle buyurdu piladam

Yıllardır aynı devran döner gider.Erkek pisliğin tekidir ama kadın dünyanın en masum insanıdır.Eğer bu zihniyet böyle olmasaydı belki bi halta yarayabilirdi aşklar.Kadınlar der ki erkekler ibnedir,erkekler de derki kadınlar terlik gibidir,giy ve at.Bu mu yani sizin aşk anlayışınız.Bu mu sevginiz.Lanet ediyorum her geçen gün sevginin kıymetine ve sevmiş gibi yapan bütün mahlukatlara.
 Anlamadığım bişey daha var,ulan seviyoruz işte neyin vasvatası bu.Bi de utanmadan yalanlar dönüyo aman ne güzel ne tatlı,söyleyin yalanları pis mahlukatlar.
 Bi insanın peşinden koş,deli gibi sev,hatalar yapsın,sende yap ama hep haksız çıkan bi taraf olsun.yok ya başka derdiniz? sevmeyi bilmiyosan sevme.Terk ediceksen,boktan sebeblerle arkana bakmadan doğru bildiğin yalanlarınıda bırakıp gidiceksen SEVME.
 Bu dünya,bu ülke ve bu ülkenin insanları çok boktan.Günlerce sev,aylarca peşinden koş ama bi doğrusu varsa o hep doğrudur.hadi ya valla mı? sen hiç haksız değilsin yani..oldu.hepiniz ölün bi zahmen.hepiniz.
 Bilmiyosunuz sevginin kıymetini.illaki seni seviyorum denicek size.illaki bişeyler yapılıcaklar ki size öyle anlıycaksınız sevgileri.Siz gözlere bakarak sevgiyi anlamaktan ne anlarsınız.
 İş güç seks di mi.Yap seks otur tamam.mutlu ol dangalak insan yavruları.

Sevdim seni PuCCa

 allaaaam belanı versin puCCa.senin yüzünden saatlerce kitap okudum hayattan koptum lan.bok vardı di mi o kitabı yazıcak ama taktir ettim öptüm yanaklarından güzel yazmışın allaaama.
 tipinide merak etmiştim hani ama buldum seni yavru ceylanım.cidden büyük şeyler yaşamışsın,tuttum seni.
 kitabı 1 günde bitiricektim az kalsın ama bitirmemek için yavaş okudum desem yeridir,günde ortalama 100 sayfa e 3.5günde bitti üzüldüm.
 şimdi sırada piç güveysinden hallice var bakalım o nasıl kitapmış.
 aşağıda pucca nın resmi var,daha doğrusu rivayetlere ve kitaba dayanarak bu olduğunu söylüyorlar,olabilir.

inkar edemezsin yalancılığını

 bir insan ben yalan söylemedim diyor ise o tam anlamıyla yalandır! kesinlikle yalandır.
 var mı böyle bişey yalan söylememiş,tabii sen  onu sıçtığım boka anlat.hadi bi bok yedin bari karaktersiz olduğunu gösterme.
 neymiş efendim öyleymiş böyleymiş.bi benim götüm pembe sen yanlış gördün demediği kaldı kaltağın.anlamadığım şey ise biri yalan söylüyo cırlıyo ibne ama kendi yapınca " yaa git ona sor valla allam yaa" gibi mal şeyler söylüyo.lan bi git.çocuk musun?.yaptıysan yaptın geçmişte kaldı hala ne için devam ediyosun.karaktesiz it.

17 Eylül 2010

fikrimin ince osuruğu

geçmişi yazmak çok zevkli sanırım.acayip bir şekilde küfürlerle yazmak istiyorum ama çok zevkli gerçekten.
 mesela küçükken çok kurnazdım,gerçi şuanda çok farklı değilim tabii ama daha içten pazarlıkçıydım.
sevdiğim bi kız vardı,çok hoşlanırdım falan buna bi oyunlar yapardım aklın hayalin şaşar.okulda yeni bi oyun türetmiştim ona üstünlük sağlıycam diye,halbuki dese ki gel sevgili olalım benim diyiceğim tek şey "one ya?" demek olurdu.inana biliyo musun sevgili olmak ne demek bilmiyodum bile,ehe.
 neyse iş eğitimi dersinde "bakın ben ne kadar zekiyim,hepinizden daha yaratıcıyım" diyebilmek için kartonlardan abuk fikirler yaratıp onları gerçekleştirirdim.bunlardan biri de kartondan terlik yapmaktı(?) ama işe yaramıştı bütün sınıf onu yapmış bende iyi not almıştım böylece o kıza "bak yavru ceylanım sana kartondan terlik yaptım ilerde sana kartondan bebek yaparım" demeye getirmiştim.
 öyle bir şey olmaya başlamıştı ki sevgili olmak ne demek bilmeyen ben bi kıza daha asılmaya başlamıştım,artık bana az gelmekteydi sınıfın kızları.biraz gönüllerini alınca "hadii lağğnn ben seni sevmiyomm ki sen asılıyosunn" muhabbetine getirmekte de üstüme yoktu.ne kadar p*çmişim.

16 Eylül 2010

duvarda meme mi var

kaldım gene böyle,piladam sen bi boka yaramazsın,sen varya sen seni kimse takmıyo olum yaşama sen.lan diyorum kalk gidelim,değerlerini zaten kaybettin bekleme ümit etme diyorum ama nafile.salaksın piladam salak.

tıkıldın eve gene.ne arayanın var ne de soranın.eskiden böyleydi di mi,lan düşenin dostu olmaz anlayamadın mı hala.hala poliyana mı olmak istiyosun.bok ye piladam.yalnız kal.geber.öl.kimse yüzüne bakmasın.

lan sen hani aşka inanmazdın bide aşk mı diyosun.kes sesini piladam.artık değiştin.durasel oldun,duraselin çükü zenci çükü hala göremedin mi?.

özledim kadıköy ve kahverengiyi

çok kızıyorum bazen kendime,durup bi bakıyorum aynaya,ulan ne yaptın sen,senin ne suçun vardı,bu kadar kötü yaşantın olmak zorunda mıydı diyorum.çok kızıyorum tanrıya ve elçilerine,ne olurdu sanki bir kere olsun değer verdiğimi elimden almasan?.
 
anılar odamda sanki,hepsi dolaşıyolar masamda,bardak kenarında bir ruj izi var sanki,kıvırcık bir saç teli,uzun,biraz açık renkli.
 
şimdi çok yalnızım biliyorum,çok korkuyorum yalnızlıktan ve onun arkadaşlarından.seviyorum desem hala gözlerin güler mi diye de düşünmüyor da değilim.
 
herşeyden öte aşk biter mi hiç? denizde yosun olsa sevgi unutulur kalır mı hiç orda? geçmiş yaşanmışlıklar unutulur mu umarsızca ve umursamazca? bu oyun hileli,hayır gerçekten hileli.

 eksik bişeyler var biliyorum.tam orda.tam üstünde ve tam yanında.sanki,sanki ölmüş gibiyim ama ben hiç ölmedim ki.yaşadıklarım geliyo bir bir aklıma.acaba son anlarımı mı yaşıyorum diyorum,fakat,fakat ben gidiyorum burdan ve yaşıyorum biliyorum.

 kadıköyü özledim sevgilim ve kahverengiyi.kalbini hissetmeyi,dudaklarını ve bebeksi tenini.seni ben yapmışım ben ise sen olamamışım.şimdi çok üzülüyorum,ama olsun,ben seni bekliyorum.keşke,keşke şimdi arayıp hayatım benim dese diyorum ama biliyorum ki hayat beni sevmez ve hayatın beni artık görmek istemez rakı sofralarında.yok,yok geçmem artık kadıköyden,gidip görmem o yosun kokulu dalgalarını ve raylarına tükürdüğümün semtini.

piladamın götü açık enee

korkuyorum lan kendimden.millete bişey yapıyorum ama bi türlü anlayamadım ne yapıyorum.anacım anlamıyorum bişey yapmıyorum halbuki ama herkes bi gitme peşinde.hayatımda kimse kalmadı lan.ben ne yaptım allam günaam neydi.

acayip küfür ediyorum bu aralar.sıkıldım lan sıkıldım.al şiir bile yazıyorum artık

piladam yürür yağmurda,
bir başına hep kaldırımları saymakta,
allah belasını vermiş bu pilin,
sktirsin gitsin uzaklara.

sevgilim,aloo,orda mısın?

salak gibi her gün telefon başında saatler geçiriyor idim.malım ya hani salağım sanki telefon bi boka yarıycak.
tamam ayrıldı işte gitti sevmiyo piladam seni diyorum ama yok arkadaş yediremiyorum.lan bütün ilklerim onda tamam ilk defa burnumu o karıştırmadı ama ilk lan o.
millet gelmiş unut anacım o kötü kız kaka o sen daha iyilerine layıksın sen bi tanesin sen en iyisin sen süper kahramansın demekte.SİKTİRİN,madem öyle gel sevişelim.hadi,madem özelim hadi gelsene.
unut-muşmuş,unutmuyorum lan inat değil mi,onun götünden ayrılmıyorum,gücün yeticek mi sanki? hayıırrrr.
çükümü öp çükümü,depresyondayım ben,her derde koşarım ama kendi derdime bi derman bulamadım.
kafama şey takıldı,gerçekten en büyük pişmanlıklar orgazmdan sonra mı başlar?